Gözlerim dalıyor
uzaklara. Derinlerde arıyorum ellerini, gülüşünü, kokunu. Dizlerinde uyuduğumu hayal ediyorum, saçlarımı okşadığını,
usulca seviyorum seni diye fısıldadığını.. Mutlu olduğumuz anları getirmeye
çalışıyorum yüreğimin önüne..
Bazen yetmiyor işte. Her seferinde yaşadığım hayal kırıklığına aldırmaksızın
tekrar tekrar seni arıyorum şehrimin her caddesinde. Gördüğüm her adam
senmişsin gibi, heyecanla yanına yaklaşıyorum. Hissettirmeden derin bir nefes
alıyorum. Sonra gözyaşlarım yanaklarımı ıslatıyor; hayır diyorum hayır, bu da
onun kokusu değil. Ve yine aynı sonu yazıyorum kalbime. Ümitlerim, umutsuzluk
rüzgarlarında boğuluyor. Aşkım inadına sensizlikle sevişiyor. Yollarda
bulamasam da seni, gelmesen de şehrime, olsun diyorum. Varsın bedeni olmasın.
Yüreği yetmez mi. Yüreği var olsun. Canı sağ olsun. Ve başa sarıyorum kalbimi. Dizlerinde
uyuduğumu hayal ediyorum, saçlarımı okşadığını, usulca seviyorum seni diye
fısıldadığını.. Mutlu olduğumuz anları getirmeye çalışıyorum yüreğimin önüne.. Yetmeli bu sana diyorum, yetmeli.
“ Gece geliyor kente.
Yüreğimin ıslattığı kirpiklerimi kapıyorum usulca.
Özlem sarıyor ruhumu;
üşüyorum.
Gözlerin çıkıveriyor
rüyalarımın en umutsuz izbe köşelerinde.
Yüreğim aşkınla
ısınıyor.
Göz yaşlarım
süzülüyor çehremdeki en ince çizgilerin arasından.
Bir sigara yakıyorum
Ve aşkını çekiyorum en derinime.
Sokak lambaları
sönmüş;
Caddeleri insanlar
terk etmiş, gökyüzünü yıldızlar..
Bu derin ses(n)sizlik
beni kahrediyor.
Hapsediyor.
Mahvediyor.
Yok ediyor. “
BÜŞRA SABURLU
Los Angeles / 5.7.14